Examples of using Olay in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çok olay gördün mü Çavuş Angel?
Hiçbir doğal olay ışıktan daha hızlı ilerleyemez. Şunu kontrol edin.
Olay yeri kaynıyor, biz de burada oturmuş taksicilik için bekliyoruz.
Olay falan yok, sadece dostlarıma… biraz Çin yemeği almak istedim.
Bu olay ismini, 1800lerin ortasında yaşamış Amerikan gökbilimci George William Hillden alır.
Olay aynı, ama yer
Bu olay nedeniyle Fritz Overbeck
Chandlera göre, ödünü bokuna karıştıran olay nedir?
Joe pek çok olay görmüş gibi duruyor.
Bu önemli olay için burada olmak bir onur.
Ayrıca 25 Aralıkta yani kış gündönümünde bir başka ilginç olay meydana gelir.
Şimdi de Kantmissin olay mahaline geri dönmesini sağla.
Şimdi Homerın yazdığı özel yemini okuyacağım bu olay için.
Profesör, Samin öğleleri öncelik tanıdığı… şu öteki olay var da.
Tüm olay onlarda bitiyor.
Donusmesine izin verir. Bu olay enerjinin maddeye.
Çok özel bir kurabiye pişirdiler. Kowolskiler sırf bu olay için.
Bu şaşırtıcı olay dünya çapında tepki topladı.
Bu olay sizi incitti, ve beni kurtardı.
Asıl olay sardalyelere yetiştiklerinde başlıyor.