ORTADAN KAYBOLMUŞTU in English translation

disappeared
yok
kayboluyor
görünmez
kaybolmak
ortadan kaybol
yokolmak
vanished
yok
kayboluyor
kaybolduğunu
ortadan kayboldu
kaybolan
ortadan yok
kayıplara
went off the grid

Examples of using Ortadan kaybolmuştu in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ortadan kaybolmuştu.
On yıl önce ortadan kaybolmuştu.
He disappeared ten years ago.
Patlamadan sonra onu aramaya gittim, fakat ortadan kaybolmuştu.
I went looking for him in the aftermath, but he would disappeared.
Ama bunların yerine ortadan kaybolmuştu.
But instead, she vanished.
Pami bulmak için Bryn Mawr gittiğimde, O ortadan kaybolmuştu.
When I went to Bryn Mawr to find Pam, she had disappeared.
İki yıl önce ortadan kaybolmuştu.
She disappeared 2 years ago.
Sivil rehberleri, düştükleri pusuda ortadan kaybolmuştu.
Their guide, a civilian contractor; disappeared in the ambush.
Jadei öldürdükten sonra ortadan kaybolmuştu.
He disappeared after killing Jade.
Geri döndüğümde, çantam bir iz bırakmadan ortadan kaybolmuştu.
When I got back, my bag had disappeared without a trace.
Oradan plaja koştunuz ama Madam Arlena ortadan kaybolmuştu.
You ran down on to the beach, but Madame Arlena had disappeared. Arlena!
Ben yatakta izlemekte döndü, ama ortadan kaybolmuştu.
I turned round from eyeing the bed, but he had disappeared.
Kurban ölü bir şekilde yerde yatıyordu…''''… ve katil ortadan kaybolmuştu.
The victim lay dead on the floor, and the killer had vanished.
kum ortadan kaybolmuştu.
the sand had vanished.
Sonraki gün ortadan kaybolmuştu.
She disappeared the next day.
Öldüğü gece, o da ortadan kaybolmuştu.
It disappeared the night she died.
Kendisi evliliğimizden hemen önce borneoda… ortadan kaybolmuştu canım.
He disappeared in Borneo before our marriage.
On yıl önce ortadan kaybolmuştu.
He disappeared 10 years ago.
Bir öğlen aşağı indim ve o ortadan kaybolmuştu.
One afternoon I came downstairs, and he would vanished.
Bir öğlen aşağıya indiğimde ortadan kaybolmuştu.
One afternoon I came downstairs, and he would vanished.
Bir öğlen aşağı indim ve o ortadan kaybolmuştu.
One affernoon I came downstairs and he would vanished.
Results: 123, Time: 0.0345

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English