Examples of using Programlı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beynim programlı geldi.
Programlı ilaçlar.- Hepsi öldü mü?
Bu evde hiç programlı ilaç var mı?
Programlı ilaçlar.- Hepsi öldü mü?
Üsse dönmeye programlı. Dairesel rotada uçmaya ve arıza olursa.
Sinyalleri almaya programlı. Bu robotlar bilinçaltınızdan gelen.
Sinyalleri almaya programlı. Bu robotlar bilinçaltınızdan gelen.
Emmada özel bir işlev programlı. Merhaba, Emma.
Her şey programlı, çizelgede.
Bence programlı bir şekilde alabilirsin.
Sence yanıtlarım programlı mı?
Efendim, çarpışma rotasına programlı.
Şiddet, Bu droidler şiddet üzerine programlı.
Biz Osloda çok programlı değiliz.
Bu kibirli serseri acı vermeye programlı!
Alarm siz başlamadan çalmaya programlı.
Yeniden Dünya yörüngesine girmeye programlı.
Evet, gemi bunu otomatik olarak yapmaya programlı.
Aynı anda patlayacak şekilde programlı.
Bu adamlar hayatta kalmaya programlı.