Examples of using Rüşveti in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Roberts rüşveti almıyor Hoffman da onu bu dünyadan siliyor.
Nyang rüşveti alıp almadığımı açıklamamı mı istiyorsunuz?
Ne rüşveti?
Rüşveti almış, fakat bunun kazazedelerle bir alakası yokmuş.
Rüşveti severler.
Benim yavrumun da rüşveti kabul ettiğine inanamıyorum.
Rüşveti kabul edecek kadar zayıf biri zaten ölmüş sayılır.
Rüşveti kabul eder, ama bir sigara yeterli olmaz.
Pekala, sana rüşveti vereceğim. Sen de ne gerekiyorsa yapacaksın.
Rüşveti kabul etmenin bu saçmalıklara yol açacağını hiç düşünmüyordum.
Rüşveti kabul ediyorum ama bunun için neden yok.
Sizin işinizin rüşveti ve hırsızlığı ortadan kaldırmak olduğunu sanıyordum.
Hakkındaki suçlamalara rüşveti de eklemek için delile ihtiyacım var da.
Eğer rüşveti 35.000 dolar ise… McCloon 15.000 dolar daha verecek.
Tom ona teklif ettiğimiz rüşveti kabul etmek için isteksiz görünüyor.
Rüşveti yasaklayan yasayı bilmiyor musunuz?
Evet. Rüşveti kabul edecek kadar zayıf.
Yani rüşveti veren kişi olduğunu söylüyorsun.
Blake rüşveti itiraf etti ama iyi bir sebep içinmiş.
Blake rüşveti itiraf etti ama iyi bir sebep içinmiş.