KICKBACKS in Turkish translation

['kikbæks]
['kikbæks]
rüşvet
bribe
corruption
payoff
graft
kickbacks
paid
slush
komisyon
commission
committee
rake
brokerage
kickback
panel
avantanı
freebie
perks
pickings
pay
share
cut
numerator
piece
portion
percentage
pie
part
stake
of your
rüşveti
bribe
corruption
payoff
graft
kickbacks
paid
slush
rüşvetler
bribe
corruption
payoff
graft
kickbacks
paid
slush
rüşvetleri
bribe
corruption
payoff
graft
kickbacks
paid
slush
komisyonları
commission
committee
rake
brokerage
kickback
panel
rüsvetleri

Examples of using Kickbacks in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kickbacks?- just a chance to be of service. commissions?
Komisyonlar, paralar?- Sadece faydalı olmak için bir şans?
Wasn't there a scandal, something about kickbacks?
Bir skandal yok mu, komisyonlarla ilgili bir şey mi?
Wasn't there a scandal, something about kickbacks?
Bir de rüşvet skandalıyla ilgili bir şeyler duymuştum?
H says that O'Shay was blackmailing him for kickbacks from the casino.
Horatio, OShayin kumarhaneden pay almak için ona şantaj yaptığını söyledi.
No drug company kickbacks?
İlaç şirketlerinden komisyon almıyor musunuz?
Dirty real estate deals, kickbacks, payoffs. One hand washing the other.
Kirli emlak anlaşmaları, avantalar, komisyonlar, birbirini aklamalar.
Like the ones you sent back to the wholesalers for kickbacks?
Onları avanta için, toptancılara geri göndermen gibi mi?
Received illegal salaries and kickbacks.
Yasal olmayan maaş ve rüşvet aldıkları doğru.
Your mound of paperwork can't hide kickbacks.
Bize verdiğiniz evrak yığını rüşvet aldığınızı saklayamaz.
They own the companies, they're giving contracts to it and kickbacks.
İhaleleri kendi şirketlerine verip voliyi vuruyorlar.
They own the companies, they're given contracts through it and kickbacks.
İhaleleri kendi şirketlerine verip voliyi vuruyorlar.
They're given contracts through it and kickbacks. They own the companies.
İhaleleri kendi şirketlerine verip voliyi vuruyorlar.
No kickbacks for businesses or landowners?
İş ya da arazi sahiplerinden komisyon yok mu?
From fifty-six different countries took bribes More than two thousand companies or paid kickbacks to Saddam Hussein.
Farklı ülkeden 2 binden fazla şirket, Saddamdan rüşvet aldı veya para yedirdi.
Because he bought a bodega and wouldn't give you kickbacks?
İçki dükkânı satın alıp size haraç vermedi diye mi?
He accused me of infidelity, taking kickbacks, even went so far as to say I cheated in law school.
Beni ihanetle suçladı, rüşvet almakla, hatta hukuk akademisinde hile yaptığımı söyleyecek kadar ileri gitti.
Devlin's almost out of office. I mean, he's on trial for taking those kickbacks, for lying, fraud, extortion.
Devlinin atılmasına az kaldı, rüşvet almak, yalan, dolandırıcılık, haraç almak davaları yüzünden.
So your theory is, Corsica gets kickbacks to boost enrollment at Forest Brook on behalf of James Nelson.
Yani teorine göre, Corsica, James Nelson adına Forest Brook kayıtlarını artırarak komisyon alıyordu.
The girls are cleaner, the liquor ain't watered down… Sure, and you get kickbacks.
Tabii, sen de avantanı alacaksın. Kızlar daha temizdir, içkilere su katılmamıştır.
He told me there were gonna be opportunities to take kickbacks on some of the contracts coming out of Asia and Europe that were ADM contracts.
Bana rüşvet almak için fırsatlar çıkacağını söyledi. Asya ve Avrupadan çıkan bazı ADM kontratlarından.
Results: 88, Time: 0.0648

Top dictionary queries

English - Turkish