Examples of using Sadece tek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onları kurtarması için sadece tek yol var.
Sadece tek bacağım kaldı.
Canlı olarak, sadece tek bir şey olabilirdim bir işbirlikçi.
Sadece tek bir bombayla bunlara bir son verebileceklerini mi umuyorlar?
Gördüğün gibi sadece tek yatak var.
Sadece tek bir parça.
Saat su geçirmezdir ve sadece tek bir fiziksel düğmesi vardır.
Sadece tek gözünden mi?
Ama sadece tek bir şey var.
Sadece tek bir adamsın.
Sadece tek gerçek zarar dizinde.
Çünkü benim için sadece tek bir yol var.
Önde nasıl sadece tek kişilik yer olabiliyor?
Küreme otobüsümüz karda sadece tek bir sorunla kayıp gidiyordu.
Bundan kurtulabilmenin sadece tek bir yolu var, Mal.
Sadece tek amaç, aşağıdan hedefe kurşun!
Hayır, sadece tek bir nokta.
Sadece tek bir memeli üstünde. İşe yarıyor.
İşe yarıyor. Sadece tek bir memeli üstünde.
Ama sadece tek bir şey var… o da sensin.