SIPARIŞ ETTI in English translation

• ordered
• order
• orders

Examples of using Sipariş etti in Turkish and their translations into English

Şarap sipariş etti.
She ordered a Cabernet.

Geçen hafta iki beyin sipariş etti… tatile çıkmış olabilir.
So he might be on vacation. He ordered double brains last week.

O sipariş etti.
We didn't order these.

Ne sipariş etti?
What did she order?

Kim sipariş etti?
Who ordered it?

Lara, Maineden ıstakoz sipariş etti.
Lara has ordered lobsters from Maine.

Um, hey, millet, Bu adam su sipariş etti.
Um, hey, everybody, this guy just ordered water.

Biri uyuşturucu mu sipariş etti?
Somebody order some drugs?

Biraz daha sipariş etti.
He's ordered some more.

Bir müşteri yeğeni için sipariş etti.
A customer ordered it for her niece.

Bunu o arkadaşınız sipariş etti.
It was ordered by that guy.

Cennet kokteyli sipariş etti.
She ordered a paradise cocktail.

Oliverlardayım ve çok fazla yemek sipariş etti.
I'm at Oliver's, and he just ordered way too much food.

Geçen hafta, sipariş etti.
Last week, she, uh, placed an order.

Huntsville, Alabamadan Bayan Fiona Fondell iki tane sipariş etti.
Mrs. Fiona Fondell from Huntsville, Alabama has ordered two.

Kitabı İngiltereden sipariş etti.
She ordered the book from England.

Bilgisayarın kafasını karıştırmak için tütsülenmiş muz sipariş etti.
He wanted to confuse the computer. He ordered smoked bananas.

En harika Japon fenerlerini sipariş etti.
She's ordered the most exquisite Japanese lanterns.

Telefonu aldı ve pizza ister gibi sipariş etti.
She picked up the phone and she ordered it, like it was a pizza. Wait.

Kocanız harikulade bir Chablis sipariş etti.
Your husband has ordered an excellent Chablis.