Examples of using Sonu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
inkar edenlerin sonu nasıl olmuştur!
Mendez, gün sonu ziyaret etmeyi planlıyor.
Sonu bir hiç olan rüyaydı ve sen bunu canlandırdın.
Bu işin sonu çatışmayla biterse en azından durumu bilmeli.
Sonu, elimizdeki malların yüzde 90ı için bir hesap yaptım.
İki farklı sonu var.
Filmin harika bir başlangıcı vardı, ancak sonu inandırıcı değildi.
Gemilerinizin ve insanlarınızın beklediği sonu size gösterebiliriz.
Müzakerelere bu ayın sonu veya Haziran ayında devam edilmesi bekleniyor.
Ketoasidozin sonu normalde komadır, fakat başta nöbetler geçirip kusmuş olabilir.
Sonu, ben senin gibi düşünmeden karar alamam.
Kızımızın kaderi söz konusu- Görürsünüz siz mutlu sonu.
Peki ya onların mutlu sonu?
Pekâlâ. Bu hafta sonu hâlâ dışarı çıkıyor muyuz?
Ketoasidozin sonu normalde komadır, fakat başta nöbetler geçirip kusmuş olabilir.
Dünyanın sonu gibi geliyor ama değil.
Sonu Dilli arsız bir sahtekar olabilir
Kötülerin mutlu sonu olmaz.
Patrick bu hafta sonu Aziz Martine Yetimhanesine gönderilecek.
Sonu ilk bilenin sen olmasını istiyorum.