Examples of using Tehlikeye atmasına in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Emre itaatsizlik de dahil, hiçbir şeyin daha fazla tehlikeye atmasına izin vermeyeceğim.
Çocuğun ahmaklığının tüm Trol türlerini tehlikeye atmasına izin veremeyiz.
Onun çocuğunun, benim kızımın hayatını da… geleceğini de tehlikeye atmasına izin vermem.
Siz, bu çocuğun hayatını işe yaramaz bir jeneratör için tehlikeye atmasına izin mi vereceksiniz?
Üç tane inatçı direnişçinin bu kadar çok insanımızın yararına olacak bir projeyi tehlikeye atmasına izin vermeyi reddediyorum.
Öncelikli sorumluluğum yolcuların güvenliğini sağlamak olduğundan… ne kadar trajik olaylar yaşarsa yaşasın kimsenin bunu… tehlikeye atmasına izin veremem.
Çalmak için hayatlarımızı tehlikeye atmaya değmiş kesinlikle.
Ama sağlığını tehlikeye atmak da bebeğini riske sokar.
Çocuğu tehlikeye atma yasalarını ihlal ediyor.
Müzakereleri tehlikeye atmaktan beni suçlamayacak mısın?
Onlari tehlikeye atma riskini göze alamam!
Hangi hakla benim kariyerimi tehlikeye atma hakkınız var bunu bilmek istiyorum!
Madde bulundurma ve çocuğu tehlikeye atma suçlarına istinaden savunmanız nedir?
Özgürlüğümü tehlikeye attım çünkü seni incinmiş görmeye tahammül edemiyordum.
Sovyetler, yaşamları tehlikeye atmadan taşı geri getirmedeki büyük başarı fırsatını gördüler.
Çalışmayı tehlikeye attın.
Seni tehlikeye atmak istemiyorum.
Bütün kariyerini tehlikeye attın. Ne için?
Beni tehlikeye attın.
Rehineleri tehlikeye atmadan şüphelileri kontrolün altına almadıktan sonra silahını çekme.