Examples of using Tek ışık in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Saat dokuz Tek ışık- çalan radyom.
Kilometrelerce boyunca gördüğüm tek ışık sizinkiydi.
Fakat… senin güzelliğin tek ışık.
Bizim ışığımız, karanlık bir dünyadaki tek ışık.
Bu derinlikte, tek ışık batiskafın ışıkları.
Bazıları der ki, kalede parlayıp bir zamanların güçlü kralının gölgesini ortaya çıkaran tek ışık çocuğu için ayırdığı odadan gelirmiş.
sahip oldukları tek ışık içlerindedir.
yıldızlar dışında tek ışık buydu.
Bazıları der ki, kalede parlayıp bir zamanların güçlü kralının… gölgesini ortaya çıkaran tek ışık… çocuğu için ayırdığı odadan gelirmiş.
Beyaz cücelerin solgun parlaklığı, ölü yıldızlar ve kara deliklerin çöplüğe çevirdiği boş ve karanlık bir boşluğu aydınlatacak tek ışık olacak.
Odadaki tek ışık, ateş kırmızı kızdırma- gibi gözlerini yaktı hangi olumsuz demiryolu sinyalleri, ama karanlıkta onun Üzgün yüz sol ve birkaç küçük açık kapıdan geldi günün izlerini.
Saçsız ve tek ışıklı küçük fareler gibi.
Fareler gibi köşeye sıkıştık. Saçsız ve tek ışıklı küçük fareler gibi.
Arabam beni yarı yolda bıraktı ve gördüğüm tek ışıklı pencere burası.
Ay o gece dağlardaki tek ışıktı.
Kilometreler boyunca tek ışık yok.
Kapanacak olan tek ışık seninki olacak.
Ay ışığı tek ışık kaynağıydı.
Karanlık dünyamı aydınlatan tek ışık huzmesi orasıydı.
Mehtap onların şimdiye kadar gördüğü tek ışık oldu.