Examples of using Var tabii in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Özlediğim şeyler var tabii, insanlar.
Yolu var tabii.
Var tabii.- General, kalkanlar indirildi!
Var tabii.- General, kalkanlar indirildi!
Var tabii.
Var tabii.
Var tabii. Daha bana çok yemek yapman.
Adaletin sapkın anlayışı var tabii.
Çavuş, arabada ağır şekilde yaralanmış biri var tabii, çoktan ölmediyse.
Bir seçenek daha var tabii.
Şimdi 9 çocuğu var tabii.
İletişim kurmak için çok yol var tabii.
Ama her yemek için üçten fazla tabak alma hakkımız var tabii ki.
Senin de güçlü yönlerin var tabii.
Bir de karımın 10 dakika önce ölmüş olması var tabii.
En gözde bekâr olmanın avantajları var tabii ki efendim.
Concetta nın da parası var tabii.
Bazı sorularım var tabii.
Yeteri kadar odamız var tabii.
Bir kusur var tabii.