YASA in English translation

law
hukuk
yasaları
kanun
kanunları
yasa
kuralı
legislation
mevzuat
yasayı
yasa
kanun
tasarıyı
live
yaşamak
canlı
yaşa
yaşayan
yaşar
hayatta
illegal
yasadışı
yasal
kaçak
yasak
yasa dışı
kanun dışı
kanunsuz
bill
fatura
banknot
hesap
tasarıyı
legislative
yasal
yasama
hukuki
mevzuat
teşri
amendment
değişiklik
madde
maddeyi
düzenleme
yasa
laws
hukuk
yasaları
kanun
kanunları
yasa
kuralı
illegals
yasadışı
yasal
kaçak
yasak
yasa dışı
kanun dışı
kanunsuz

Examples of using Yasa in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çok yaSa, Hook!
Long live the hook!
Savaştan sonra köleliği kaldıran hiçbir yasa olmadığını düşünün.
Say there's no amendment abolishing slavery.
Ama yasa, idam cezası davaları veya terör davalarıyla sınırlı değil.
Or to terrorist cases. Yet this bill is not limited either to death penalty cases.
Çok yasa kral.
Long live the King.
Mayısta yasa dışı döviz.
Illegal foreign exchange in May.
Captain Morganın en sevmediği yasa.
Captain Morgan's least favorite amendment.
Git ve yasa, oglum.
Go and live, son.
Her zamanki yasa dışı işçiler.
Just the usual illegal foreign workers.
Bu yasa, federal hükümet tarafından Anayasaya yapılan bir saldırıdan ibaret.
This bill is nothing less than an assault on the Constitution by the federal government.
Bu yasa, her taraftaki beyazların ticari yıkımını garantileyecek!
This bill will guarantee the commercial destruction of white people everywhere!
Illegalsin, yasa disisin?
You're illegal. You're a stop sign?
Ölüm korkusu kalbine girmeden hayatini yasa.
Live your life that the fear of death.
Jeffle birlikte onun garajinda yasa disi bira üretiyoruz.
Jeff and I, we have been running an illegal brewery out of his garage.
Sen de bizimle gel, yasa biraz.
Come later, live a little.
Beyazların ticari yıkımını garantileyecek. Bu yasa, her taraftaki.
Of white people everywhere. This bill will guarantee the commercial destruction.
Onlardan biri olarak yasa Kal-El.
Live as one of them, Kal-El.
Arınma Gecesi dışında. Yasa dışı.
Illegal except on Purge.
Gel benimle evimde yasa.
Come live in my home.
Ne? Yasa biraz.
What? Live a little.
Biraz yasamak mi? Bence çok yasa.
I say live a lot. Live a little?
Results: 1400, Time: 0.0304

Top dictionary queries

Turkish - English