Examples of using Yetenek avcısı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Muhasebeci olmasaydım ligde yetenek avcısı olurdum.
Juilliard yetenek avcısı göndermez.
Yetenek avcısı gibi biri mi?
Ben sadece yetenek avcısı bir izciyim.
Yetenek avcısı ön sırada oturuyor.
Yetenek avcısı ile konuşmak ister misiniz?
Ama yetenek avcısı dostum bir daha kenefte seçmeler istemiyorum.
Yetenek avcısı Petra mı?
Evet, yetenek avcısı, doğru.
Sonra 2010 yılında yetenek avcısı tarafından fark edilmiş… Pierre Ruskin tarafından.
Bir de şuradaki adam, yetenek avcısı, bana bu kartı verdi.
Evet, ben yetenek avcısı olacağım, Coleman daha önce onla karşılaşmadığı için kimle konuştuğunu bilmiyor olacak.
Bak, bu yetenek avcısı, her gün antrenmanda yaptığın şeyleri izlemek için burada değil.
The Cutting Roomdaki 2006 Songwriters Hall of Fame New Songwriters Showcaseten sonra Germanotta, yetenek avcısı Wendy Starland tarafından müzik yapımcısı Rob Fusariye önerildi.
Ayrıca yetenek avcısı ve aracı olarak çalışıyordu, böylece en iyi yeni
Ayrıca yetenek avcısı ve aracı olarak çalışıyordu, böylece en iyi yeni oyuncuları bulup anlaşma yapmalarına yardım ediyordu.
Bu adam belli ki böyle yerlerde dolanıp yetenek avcısı gibi davranıyor ki kadınlarla yatabilsin.
Ne, yetenek avcısının seni görmeye mi geldiğini sanıyorsun?
Yetenek avcısını arıyorsun.
Az önce yetenek avcısıyla tekrardan konuştuk.