Examples of using Yeter in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pasaportunuza gerek yok,- Evet. bir tane yeter.
Dört yıldızlı bir otel olmadığını söylesek yeter.
Bombanın sadece bir parçası buna yeter mi?
Haydi. İki yıl yeter.
Pasaportunuza gerek yok, bir tane yeter.- Evet.
Sana açıklama yapmayacağım ancak bunun şerefli olmayacağını söylemek yeter.
Bütün kampüsü tedavi etmeye yeter bu.
Haydi. İki yıl yeter.
baba.- Yeter dedim.
O, ona yeter.
Bu Küçük Same iyi bir avukat tutmaya yeter Martha.
Doğru, çünkü iki donut yeter.
Anne bak. Rawdanın havuzdaki mutluluğu yeter.
Müşteriyle aynı kardeşlik cemiyetinde olduğumu söylemem yeter.
Bu onları ihbar etmeye yeter.
Geriye kalan yedisi yeter. Kalsın.
Zehrinden çeyrek miligram bir yetişkini öldürmeye yeter.
Dört yıldızlı bir otel olmadığını söylesek yeter.
Bazen sadece bir kere bile yeter. Evet.
Yaptıkların ve erdemlerin babanın günahlarının bedelini ödemeye yeter.