YOK ET in English translation

destroy
yok
imha
tahrip
perişan
yıkmak
yok et
mahvet
yoket
imha et
parçala
exterminate
yok
imha etmek
yok et
imha edin
öldürmek
eliminate
yok
bertaraf
ortadan kaldırmak
ortadan kaldırın
et
ele
saf dışı
elimine
ekarte
not
değil
yok
sakın
hiç
olmaz
pek
hayır
henüz
etme
bilmiyorum
disappear
yok
kayboluyor
görünmez
kaybolmak
ortadan kaybol
yokolmak
eradicate
yok
kökünü kazımak
ortadan kaldırmak
kökünü kurutmak
kökünden
wipe
mendil
silmek
silecek
yok
temizle
siler
meshedin
annihilate
yok
i̇mha etmek
dispose
kurtul
imha
etmek
ortadan kaldıramadınız
ortadan kaldırmalısın
kurtulun
atmamız
ortadan kaldlramadlnlz
elden
kurtulurken

Examples of using Yok et in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Uyut, patlat, yok et.
Fall asleep, blow up, disappear.
Git bir kadın bul, o suratındaki halinden memnun sırıtışı da yok et.
Go find a woman. And wipe that self-satisfied grin off your face.
Buradan! Çocuklar! Yok et.
Guys, over here! Eliminate.
Paketlemeye başlayalım. Sen… Dölboniye git ve burayı yok et.
Let's start packing up. You-- Get on the Cumboni and eradicate this place.
Hemşire, yok et şunu.
Nurse, dispose of that.
Doktoru yok et! Doktor yok edilmeli!
Exterminate the Doctor. The Doctor must be exterminated!.
Raguel, bu adamı yok et!
That body… annihilate that man!
Takımın ilerleme kaydetmesini bekle ve sonra onu yok et.
Wait for the team to make the breakthrough and then wipe them out.
Aman Tanrım, ne kadar da güzel bir oda. Yok et.
Oh, my, what a lovely room. Eliminate.
Bu tehdit aşağı Strike ona acı ve yok et.
Make him suffer and disappear.
Paketlemeye başlayalım. Sen… Dölboniye git ve burayı yok et.
You… Get on the Cumboni and eradicate this place Let's start packing up.
Yok et dünyaları Terk edilmişleri cezalandır.
Devour worlds Smite forsaken.
Yok et lütfen.
Dispose, please.
Yok et! Lazer sinyallerini engelliyorum.
I'm blocking your laser signals, mate. Exterminate.
Devam et ve onları yok et hayatım.
Go ahead and annihilate them, dear.
güzel bir oda. Yok et.
what a lovely room. Eliminate.
Suratındaki şu gülüşü yok et.
Wipe that smile off your face.
Camille, bunları yok et.
Camille, make all that disappear.
Kendini yok et, lütfen.
Self destruct, please.
Yok et! Son kez söylüyorum, ben sizin yaratıcınızım!
For the last time, I am your creator! Exterminate!
Results: 741, Time: 0.0457

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English