Examples of using Yok et in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Uyut, patlat, yok et.
Git bir kadın bul, o suratındaki halinden memnun sırıtışı da yok et.
Buradan! Çocuklar! Yok et.
Paketlemeye başlayalım. Sen… Dölboniye git ve burayı yok et.
Hemşire, yok et şunu.
Doktoru yok et! Doktor yok edilmeli!
Raguel, bu adamı yok et!
Takımın ilerleme kaydetmesini bekle ve sonra onu yok et.
Aman Tanrım, ne kadar da güzel bir oda. Yok et.
Bu tehdit aşağı Strike ona acı ve yok et.
Paketlemeye başlayalım. Sen… Dölboniye git ve burayı yok et.
Yok et dünyaları Terk edilmişleri cezalandır.
Yok et lütfen.
Yok et! Lazer sinyallerini engelliyorum.
Devam et ve onları yok et hayatım.
güzel bir oda. Yok et.
Suratındaki şu gülüşü yok et.
Camille, bunları yok et.
Kendini yok et, lütfen.
Yok et! Son kez söylüyorum, ben sizin yaratıcınızım!