Examples of using Zapt in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hiçbir hapishane James Kingi zapt edemez.
Psikiyatra saldıranı intihar etmeden önce zapt edebilmişler.
Köprüden ayrılmaya kalkışırsa zapt edin.
Tani, zapt et, incele, yok et.
Kimse Myersi zapt edemedi, CIA bile.
Sizi daha fazla zapt edemem.
Deneysel bir terapi var ki Nedin öfkesini zapt etmesini sağlayabilir.
Bir kurt adamı zapt edebilecek türde.
Köprüden ayrılmaya kalkışırsa zapt edin.
Zapt edilmek zorunda kalmıştı. Tyke adında bir fil tekrar kontrolden çıkmış ve.
Birisi saldırıya uğradı, zapt edildi, tehdit edildi, aşağılandı, 3412 kez zorlandı.
Geçen sefer sarmaşıklara akım verdiğimizde gücü zapt edememiştik.
Hatta kara deliğin çekim kuvveti bile onu zapt edemez.
On altı tane makinelileri olduğu için onları zapt edebileceğimiz yer yok.
Ellerini sırtında birleştir, böylece içeri girip seni zapt edebilirim.
Ekibi, zapt edilmesi gerektiğini.
Şeytanın zapt edildiğini sanıyordum.
Bunu daha fazla zapt edemem.
Tom köpeğini zapt edemiyordu.
İp seni zapt etmeyebilir.