Examples of using Zorlama in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayata kabul ettirdiğim bu zorlama yürüyüş ne zaman bitecek?
Zorlama beni. Zorlama beni çünkü yaparım.
Suistimal, zorlama. Saldırı bu.
Kendini zorlama, tamam mı?
Artık bana bırakman lazım. Onu zorlama!
Biliyorum zorlama gibi oluyor ama açıkçası insanlar çok korkuyor.
Senin zorlama yalan ve savurganlıkla kadınları kazanmaya çalışman.
Bu biraz zorlama olmadı mı, Poirot?
Beni zorlama.- Seni neye zorlamayayım? .
Zorlama? Saldırı?
Zorlama kendini. Benim dediğimi tekrar etme.
Bana göre zorlama olan kısım, Mariannein Albay Brandona kalması.
Bizi çok fazla zorlama.
Üzgünüm. Şansını zorlama Colby.
Bu biraz zorlama bir şey Phil.
Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır.
Evet, biraz zorlama oldu. Evet.
Ha? Zorlama beni. -Ha?
Zorlama? Saldırı?
Kendini fazla zorlama. Sporcu çıktı bizimki!