Examples of using Zorunlu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eminim hepiniz üniversitedeyken zorunlu Shakespeare derslerinden almışsınızdır.
Ve zorunlu olarak bilinçli olması da gerekmiyordu.
Bunu yapmaya zorunlu olmadığını bilmeni istiyorum.
Kayıtlarımız Bayan Clarkın zorunlu tedavide olduğunu gösteriyor kocasına çatalla saldırdığı için.
Muamma mı? Ziyareti zorunlu kılan gerekçeler var.
Bazen görevler diğerlerinden kolay olur ama başarılı olman zorunlu.
Zorunlu temizlik veya onun şanssızlığı.
Zorunlu miktarda.
Senin kafanı ezmekte zorunlu hissediyorlar Eğer onlara saygı göstermezsen.
Zorunlu değil. Virüsün kaynak koduna sahibiz.
Hanlonla beraber zorunlu aylık… sokak görevini sürdürüyorum.
Zorunlu çalışanların, atletlerin ve sanatçıların kaslarındaki orgazm!
Zorunlu avcı birimleri ilerliyor.
Zorunlu sözleşmeye göre 500 başlangıç olabilir.
Zorunlu değil. Viziteyi yapmıştın zaten.
Sporun zorunlu yasal güvenlik standartları var.
Her bir bölge için rekabetçi kalmasını zorunlu kılar.
Zorunlu laflama nasıI gidiyor? Bir saniye.
Zorunlu olduğunu size söyledi mi? Cumhurbaşkanının sekreteri, bu etkinliğe katılmanızın.
Holbrookların evi Zorunlu Yalancılar için.