Примери за използване на Şiddeti на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Polis şiddeti mağduru sen miydin?
Tarafları şiddeti kullanmak konusunda uyarmalıdır.
Şiddeti yaratan insanlar, politik eğilimleri varmış gibi görünmüyorlar.
Doku travmasının büyüklüğü ve şiddeti çenenin solundaki kemikte olan morluk ile eşleşiyor.
Öğretmene şiddeti engellemek için ne yapıyorsunuz?
Belirtilerin şiddeti, her zaman prostatın büyüklüğü ile orantılı değildir.
Meslektaşlarına şiddeti protesto etti.
İlk olarak, şiddeti kontrol edebilme yeteneğini kaldıracağız.
Sanırım patlamanın şiddeti bizi buraya fırlatmış olmalı.
Çocuk şiddeti, istismar ve şiddete karşı korunma hakkına sahiptir.
Şiddeti teşvik etmemesi;
Arjantinde binlerce kişi kadına şiddeti protesto etmek amacıyla eylem düzenledi.
Şiddeti konuşmak zor.
Bu türdeki sokak şiddeti, Bizim için tehlikeli olabilir.
Şiddeti şimdi takip edebilirsin, hastalığı, canın isterse.
Örneğin şiddeti ele alalım.
Tabi ki bunun şiddeti kişiden kişiye değişiyor.
Şiddeti teşvik etmemesi;
Ana tabaka patladığında, şiddeti 100.000 kat daha fazla olacaktır.