Примери за използване на Bakan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu hamptondaki ev ve central parka bakan kahverengi taş ev demek.
Bakan Rittenhouse ülkesine sadakatle hizmet etmiştir.
Konusuna tepeden bakan bir yazardı.
Bakan için tavuk.
Yüzüne bakan bu insanların senin yüzünden öleceğini bilmek… nasıl hissettiriyor?
Fakat bize bakan çok kişi var.
Başkana ve Bakan Sewarda suikast yaptığımızdan bayağı eminim.
Hey, yanımızdaki arabada bana bakan bir köpek var.
Bakan bana hiç anlatmadı.
Dünyanın diğer yanından bize bakan insan aslında bize çok benziyor.
Ertesi gün Max, bakan olan kayınçosuna boşanma kağıtlarının kopyasını gönderdi.
Hayatın boyunca'' dışarıdan bakan'' olmamıştın değil mi?
Karanlığın dışından sana bakan seni isteyen o kadar yüz.
Dedektifler Korsak ve Rizzoli… Bakan ve eşi Langdonı görmeye geldik.
Bakan Bailey kim?
Bakan öldü.
Ve sol sütunda bir imgeye bakan bir kişinin beyin taraması gösteriliyor.
Ve mahkemede düşmanca bakan adamlar için mi?
Connecticut valisi olduğu dönemden beri bakan ile birlikteydim.
Hadi ama, barda telefonuna bakan üzgün kız olma.