Примери за използване на Bir adamın на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Oğlum önceden bir adamın onları izlediğini gördüğünü söyledi. Doğru mu?
Bir adamın yemeğine böyle çökme.
Bir adamın giysileri.
Bir adamın şapkasının saklanarak nasıl iktidarsız yapılacağını ben keşfettim!
Benim halkımın bana öğrettiği, bir adamın bir yere sahip olması.
Tek bildiğimiz bir adamın öldüğü, hepsi o kadar.
Bir adamın gözlerinin içine bakmayı severim.
Eğer bir adamın anlayacağı bir şey varsa.
Bir adamın yapması gereken de bu'' dedi çocuk.
Bir adamın baş parmak izi var köşesinde, büyük ihtimal postacı.
Beni tutuklayıp bir adamın ofisine götürdüler ve o da bana dedi ki.
Bir adamın göğsünde kendi cumhuriyetini kurabilir bir kadın.
Babası bu duvara yakın koştu, bir adamın peşindeydi.
Ve bir adamın kıçı önümdeydi.
Orada durdun ve bir adamın ölmesini izledin.
Bir adamın yaptığı bir şey.
Kötü Hanna bir adamın ne istediğini biliyor.
Bana çok uzun bekleyen bir adamın ne için beklediğini unutmasını hatırlatıyor.
Bana bir adamın saç tokasını gösterdi.
Bir adamın editörü yerine karısıyla bir gece geçirmenin zamanı.