Примери за използване на Bir evi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hepimizin gitmesi gereken bir evi var.
Senin okula gitmeni ve Deanin bir evi olmasını istiyorum.
Şirin bir evi var.
Bir evi çalmak bayağı büyük bir iyilik.
Genellikle iki insan bir evi ilk kez paylaşacaklarında paylaşacak olmayan ayrılır.
McMurraylerin her mevsim için ayrı bir evi var.
İkimizinde iyi birer işi kendimize ait bir evi var.
Bir evi yaktı.
Veraset rapolarına göre, büyükannesinin, Tai O şehrinde bir evi varmış.
Kaya balıkları çoğu kez bir evi karidesle paylaşır.
McMurraylerin her mevsim için ayrı bir evi var.
Tadilat bir evi tamamen onarmak demektir.
Mercerı sürükleyerek mi götürdü? Bir evi soysan niye daha çok eşya almayasın?
Paulın boş bir evi vardır ve ora….
Brentwoodda bir evi, San Franciscoda bir dairesi var.
Güzel bir evi var.
Bir evi yuva yapan küçük şeylerdir.
Komşunun biri arada, senin bir evi gözetlediğini söyledi.
Meguminin Tokyoya birkaç saat uzaklıkta bir evi vardı.