Примери за използване на Bir fatura на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sanki her hafta yeni bir fatura geliyor.
Londradaki diğer her dükkânla birlikte oradan da az önce bir fatura aldım.
En kısa sürede size bir fatura hazırlayıp göndereceğime söz veriyorum.
Bir fatura buldum. Gümüş bir minibüs kira faturası. Güncel tarihli.
Leonun kaybolmasından önceki güne ait bir fatura.
Bu bir fatura.
Beyler, Azureden bir fatura uyarısı aldım.
Bir fatura alıp uygun bir zamanda sana veririm.
Bana bir fatura ver.
Bu da eşofman için bir fatura, Kanıt B.
Bu sabah sizin dosyalarınızdan bulduğumuz bir fatura.
Şirketimize ait bir fatura.
Yahu bu korkunc bir fatura.
Koç Barrynin evinde, senden gelmiş bir fatura gördüm.
Eskimiş bir çift çorap kirli bir kahve bardağı, ödenmemiş bir fatura şifoniyerde bir gözlük sevilmeyen Çarşambada sonsuza tek işaretli kalmış bir masa takvimi.''.
Ne zaman ona bir iş yapsam genelde hep nakit olarak ödeme yapıyor ve ardından bir fatura kesiyor.
Daha diplere bakmalısın. İşte, örneğin buna. Bu Şükran Gününde Shirleynin çorap çekmecesinden bulduğum bir fatura.
ikinci bir çocuk yolda( ve şimdi burada)“ küçük” bir fatura göz ardı edildi ve ödenmedi.