Примери за използване на Bir kavram на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Aslında, evlilik baştan sonra doğal olmayan bir kavram.
Oldukça sorunlu bir kavram.
Son yıllarda çiçekler çok geniş bir kavram haline gelmiştir.
Zaman mekaniğinde, nispeten yeni bir kavram.
Bilmiyorum. Bu güzel bir kavram.
Söylemeliyim ki,'' melek gibi olmak'' göreceli bir kavram.
Dünyayı daha güvenli yapmak için, siyahların kapılarını kırmak yeni bir kavram değil.
Zaman göreceli bir kavram.
Ve bence birçok şekilde dayanıklılık fikri sürdürülebilirlik fikrinden daha yararlı bir kavram.
Sanat kuşkusuz çok geniş bir kavram.
Ve dediğim gibi sürdürülebilirlikten daha yararlı bir kavram.
Ne boktan bir kavram.
Bu günlerde az bulunan bir kavram.
Bu İncile ait bir kavram.
Dürüstlük müthiş bir kavram.
Bir kavram için en büyük olanı açıklamak üzere kullanılan bir terimdir.
Akıl hastalığının yasal bir kavram olduğu. Tıbbi ya da psikiyatrik değil.
Saat 11:00 itibariyle Türkiyede futbol diye bir kavram kalmamıştır.
Irkçılık insanlık tarihi için yeni bir kavram değil elbette.
Korkarım hayat, çok hassas bir kavram.