Примери за използване на Bir saatin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir saatin var.
Bir saatin var.
Имaш eдин чac.Bir saatin neler yapabileceğini görün.
Вижте какво да направите час преди него.Sadece bir saatin kaldı.
Остава ти само час.Bir saatin var Fyers, sonra asla.
Разполагаш с час. След това.Belki bir saatin var şanslıysak.
Може би имаме 1 час. ако сме късметлии.Tam olarak bir saatin var.
Ще имаш точно 1 час.Bir saatin içi gibi sanki tek farkı büyük olması.
Сякаш си вътре в часовник, само че по-голям.Bir saatin yok, en fazla otuz dakika.
Нямаш час, най-много 30 минути.Kızların her biriyle geçirilen bir saatin bedeli 400 dolarmış.
Bir saatin su geçirmezliği kalıcı olarak garanti edilmemiştir.
Водоустойчивостта на часовника не може да бъде гарантирана завинаги.Bir saatin belki biraz daha fazla vaktin var.
Имаш още около час, може би малко повече.Yakalanırsan… kaçman için sadece bir saatin var durumu hani?
Как ако те заловят имаш 1 час да избягаш?Bir saatin var, DiNozzo.
Имаш час ДиНозо.Her şeyi bir saatin altında yapabiliriz.
Можем всичко за по-малко от час.Bir saatin altında.
По малко от час.Çocukları almak için neredeyse bir saatin var.
Има цял час, докато изпратиш децата.Ben çocukları yatırırken olayı çözmek için bir saatin var.
Имаш един час да разрешиш случая, докато децата заспят.Uzaklaşmak için de bir saatin var.
Имаме 1 час да се махнем.Kovuldun. Masanı toplamak için bir saatin var.
До час да си си освободил бюрото.
