Примери за използване на Bir tepe на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Denize nazır bir tepe üzerine kurulmuş
Arkamda, amfiler bir tepe gibi yükseliyor, yukarıda kendisine neyin çarpacağını bilmeyen güneş parıldıyor.
Başka bir tepe ve onların takipçilerinin besbelli, kendi wagon görüş çekmişti
içinde piramit şeklinde yapay bir tepe inşa ettiği Cholulaya gitti.
içinde piramit şeklinde yapay bir tepe inşa ettiği Cholulaya gitti.
içinde piramit şeklinde yapay bir tepe inşa ettiği Cholulaya gitti.
İş çok iyi gidiyor falan, neyse, bir tepe çıkıyorum, çıkarken birdenbire köşede küçük bir ayakkabıcı gördüm.
dik bir tepe olan ve tırmanması gerçekten çok zorlu olan Nur Dağını seçiyor,
Ama golf sahamızda bir tepe olduğunu, 13. delikte devasa bir tepe bulunduğunu fark ettim. İnsanlar çantalarını asla o tepeye taşıyamazlardı. Ben de bir sandalyede oturur ve.
Evimiz bir tepenin ardındaydı?
Çamurlu bir tepeyi korumak için tüm dünyaya kıyameti geitrdin.
Bakire bir tepedir.
Aslında koca bir tepenin altında.
Buldukları şey sadece çakıl taşları ile kaplı bir tepeydi.
Cehalet, dibi kayalık dik bir tepedir.
Araştırmaya göre planlanan iniş alanına yakın bir tepeye düşmüşler.
Birkaç gün önce bir tepenin dibinde bulundu.
Bir tepede çevresinin en iyi görülebildiği yüksek yer, gözetleme yeri.
Büyüdüğümüz ev bir tepenin eteklerindeydi ve ne zaman bir kardeşim.
Bir tepedeki iki boğa ve aşağıdaki inekler hakkındaki fıkrayı biliyor musun?