Примери за използване на Bir trene на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu bir trene ilk binişim.
Belki bu thomas bir trene atlayıp seni görmek için geri gelebilir.
Çünkü Kevinin babası bir trene binip gitmişti.
Rüyamda saçın bir trene kapılmıştı ve.
Kalkmak üzere olan bir trene atlayıp İstanbula gel di.
Bir trene bakıyordum.
Hepsi birden ilk defa beraber dışarı çıkıp, bir trene binerler.
Şüpheli, şehir dışından bir trene binerken görüldü.
Barışçı ve dengeleyici bir iblisin, dolu bir trene saldırmasına ne sebep olabilir?
Doğru düzgün tanımadığı biriyle tanışmak için kim bir trene biner ki?
Duvaradaki inekle konuşan kişi tekerleksiz bir trene benzer.
Eğer dönmeyi arzularsan, bir trene binebilirsin.
Belki de Cape Coddan bir trene atlamıştır.
seks yapmak için bir trene binse herhangi birisi yüzlerine bakar mıydı?
Gökyüzüne gitmek için bir trene binecek gibi görünüyor.
O butunlesik bir tasima sistemi tasarladi. Bir yolcunun Londradan bir trene binip New Yorkta bir gemiden inebilmesinin mumkun oldugu.
Gerçekten içimi rahatlatmak istiyorsan, seni, Aberdeen istasyonuna götürüp… kuzeye giden bir trene koymama izin ver.