Примери за използване на Bitmeyen на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Zaman bitmeyen, asla geçmeyen zaman.
Bitmeyen geceler?
Hiç bitmeyen bir çikolata kaynağı istiyorum.
Biz buna'' Bitmeyen Tutku'' adını veriyoruz.
Evliliğimizi bitiren aldatman ya da içki içmen ya da bitmeyen sızlanmaların değildi.
Bitmeyen savaş yoktur.
Asla bitmeyen kan dökmenin başlangıcı.
Aydınlanma için hiç bitmeyen araştırmadan bahsetmeyelim.
Lionel Ritchie ve Diana Rossdan'' Endless Love( Bitmeyen Aşk)''.
Ama bu bitmeyen bekleyiş çoğumuz 6 aydır burdayız.
Bitmeyen mucize.
Bitmeyen Fısıltılar'' sarayına çok şey götürüyorlar.
Ortadoğuda bitmeyen savaş.
Bitmeyen seçmeler.
Büyük Çarşamba, Bitmeyen Yaz, Yerel Çocuklar.
Senin hiç bitmeyen kendi kendine konuşmanı durduran ne?
Onlarca bitmeyen iş ortaya çıkmasını istemediğimiz onlarca sır var.
Sizin bitmeyen itirazlarınıza rağmen, kardeşiniz bir teröristten başka bir şey değil. Terörist mi?
Bitmeyen mendili açıkladığımda nasıl hayal kırıklığına uğradığını hatırlıyor musun?
İşi hiç bitmeyen kimler?