Примери за използване на Cennetin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onca cennetin doktoru arasından, neden gittim onu getirdim ki?
Onun adaleti cennetin buyruğuyla yücedir.
Lucifer, haşmetli kanatlarıyla cennetin o lanet tahtını tekrar fethederken onun yanında duracaksın.
Cennetin Krallığı yakında.
Cennetin krallığı seninle birlikte, bütün bu şeyler gibi.
Bu cennetin bahçesi mi?
Ve Cennetin kapılarını ardına kadar açmış olun.
Ve cennetin prensi, Tanrının gücüyle seni cehenneme itecek.
Cennetin yıldızı Dünya ya düştü.
Cennetin isteğiyle, zarımızı Ochiaiye atıyoruz.
Ve şimdi Cennetin Krallığına sahibiz.
Düzen, cennetin ilk kuralıdır.
Cennetin krallığı onların olacak.
Cennetin Kasasına girmenin yalnız bir yolu var Leonardo.
Cennetin Bahçesi yani?
Cennetin kubbesi nerede?
Cennetin kapıları onlara ardına kadar açıktır.
Cehennem ve Cennetin güçleri büyük bir savaşa başlamak üzeredir.
İkimizin kanı cennetin ağacını besleyen bitki özleri gibidir.
Cennetin Kraliçesi ne yapacağını bilir!