Примери за използване на Dilekçe на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Geçen yıl temyiz avukatları dilekçe verene kadar DNA testi yapılmamıştı.
Mahkemeye dilekçe örneği.
Dilekçe nerede?
Peki Dilekçe Nedir?
Her şey dilekçe ile başladı.
Hafta sonunu sana ceza uygulanması için dilekçe yazarak geçireceğim.
İstediğiniz zaman bizim büroya gelip yüzüğü geri almak için dilekçe verebilirsiniz.
Bay Sergeyev, Zagorye Bölge Mahkemesine davanın düşmesi için dilekçe vermiştir.
İnsanlar Çindeki zulme karşı dilekçe imzaladılar.
Bu dilekçe Bay Tappan- tabii öyleyse- tartışmalıdır,
Yarından itibaren bana yazılı dilekçe vereceksin ancak o zaman çay alabilirsin, anladın mı?
Baykalın istifası için dilekçe sunacakları bir olağanüstü parti kongresi için bastırıyor.
Her neyse, bildiğiniz üzre evlat edinme sürecini başlattık ama mahkemeye dilekçe vermeden önce…-… babanızdan izin istemek zorundayız.
Aynı zamanda serbest bırakılmam için dilekçe imzalayan, 3,000 kişi kadar, büyük destek veren çok fazla insan var.
Ban Ki Moon bize Birleşmiş Milletler Genel Sekreterlerinin dilekçe imzalamadığını söyledi--( Gülüşmeler) çocuklar kibar bir şekilde sorsa da.
Aradığınız isyancı sempatizanlarıysa New York Sözleşmesine dilekçe en iyi başlangıç.
Basın, Dilekçe ve daha pek çok şey gibi belirli hakları güvence altına aldı.
Seçim Şikayet ve Dilekçe Komisyonu( PZAP) Salı günü FERnin
Önce seçeneklerimizi konuşmak için sendika temsilcinle konuşacağım. Sonra arama emri olmadan yapılan arama ve el koymadan kaynaklanan kanıtları bastırmak için dilekçe vereceğim.
Ve ikincisi ise, bir toplulukta 2000 kişi varsa, yasal bir ilçe belediyesi olarak tanınmak için hükümete dilekçe verebilirsiniz.