Примери за използване на Durduğu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çürüme neredeyse kan akışı durduğu anda başlar.
Dünyanın durduğu gün.
Liman polisinin durduğu kargo onları korkutmuş olmalı.
Durduğu zaman yorgun değildi.
yapmaya niyetliydim kalbim durduğu zaman.
Benim için zamanın durduğu gün.
Benim için hayatın, durduğu gün oydu.
Başkaları durduğu zaman yürümeye devam edebilirdi.
Başkaları durduğu zaman yürümeye devam.
Bridgesin durduğu yerde durursan boğulursun.
Trenin durduğu diğer kasabalarda kardeşlerin çok zor durumda olduklarını gördüm.
Başkalarının durduğu yerde biz başlıyoruz!
Nefes alışın durduğu zaman kendi hatan olduğunu anlayacaksın.
İnşaatın ekonomik nedenlerden ötürü durduğu.
Kırlangıçlar dansa durduğu zaman.
Saatlerin durduğu zamanlarda.
Zamanın durduğu yer Sarıkamış.
Chambersın durduğu yerden ateş edilmemiş.
Onu kim vurduysa durduğu yer tahminen senin durduğun yerdeymiş.
Senden uzak durduğu için tanrıya şükrediyorum.