Примери за използване на Duygusu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Başkalarından daha iyi olduğun duygusu seni tatmin ediyodur.
O an ona çok şey ifade ediyor kontrol duygusu.
Bu bir ihanet duygusu.
Ve suçluluk duygusu.
İntikam duygusu olmaz.
Ama arkadaşlarımdan biri için soyutlanma duygusu öyle katıksızdır ki.
Bu bana özgürlük duygusu veriyordu.
Sizi görmek güzel mizah duygusu kaybetmedik.
Burada bir intikam alma duygusu yoktur.
Paylaşılan bir ortak kimlik ve ortak sorumluluk duygusu.
Benim merakı olduğunu Bu uyandırdı adalet benim duygusu değil.
Rüyadan aklımda kalan tek şey bir huzur duygusu.
Aşırı öz saygı veya büyüklük duygusu.
Dünyadaki hiçbir şeyin bizi durduramaması duygusu.
Güç duygusu.
Çocukların şurada duran köpekten fazla duygusu yoktur.
Ve testlerinizi başarıyla geçtiğinizde, Aşk duygusu anında size geri dönüyor.
Dünyanın insanları arasındaki büyük yalnızlık duygusunun farkındayız- izolasyon duygusu.
Suçluluk duygusu belki.
Ne duygusu?