GETIRDILER - превод на Български

доведоха
getirdi
getiren
sonuçlandı
yönlendirdi
sürükledi
yol
buraya
донесоха
getirdiler
getiren
getirilen
докараха
getirdiler
geldi
bıraktılar
getirildi
buraya
носят
taşıyor
giyiyor
takıyor
taşır
giydiği
getirmişler
giyer
getiriyorlar
taşıyan
getirir
довели са
getirdiler
взеха
aldılar
götürdüler
kaçırdılar
alıp
alan
alındı
getirdiler
домъкнаха
getirdiler
донасяха
getirmişlerdi
водят
götürüyorlar
götürdüklerini
çıkıyor
yol açar
götürür
önde
getiriyorlar
açılıyor
getirir
yönlendiriyor
доведе
getirdi
yol
sürükledi
neden
yönlendirdi
sonuçlandı
çağırdın
sebep
yöneltti

Примери за използване на Getirdiler на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Onları tatuklayıp buraya getirdiler.
Арестуват ги и ги водят тук.
Paco Rabanne getirdiler.
Донесоха"Пако Рабан".
Bu yüzden ikimizi de getirdiler.
Заради това ни взеха и двамата.
BHli seçmenler 2006 yılında milliyetçilere iktidara getirdiler.[ Getty Images].
Избирателите в БиХ доведоха националистите на власт през 2006 г.[Гети Имиджис].
Onları dün at arabasının içinde getirdiler.
Вчера ги докараха в каруца.
Seni buraya getirdiler.
Донесоха те тук.
Seni buraya neden getirdiler?
Защо те водят тук?
Denizin sesini duyabilmek için bizi buraya getirdiler.
Доведоха ни тук, за да се чуе звука на морето.
Ve ta oradan bu çöplüğe, ifade vermeye getirdiler beni.
И ме домъкнаха да свидетелствам.
Hayır, dışarıdan birini getirdiler. Operasyondan.
Не, взеха човек извън отдела, някой от оперативните.
Polisler onu sokaklarda dolaşırken bulduktan sonra onu buraya getirdiler.
Полицията го доведе тук, след като са го открили да се шляе из улиците.
Ve yemekten sonra, müzenin avlusuna iki tane at getirdiler.
След вечеря докараха два коня в двора на музея.
Bir ceset getirdiler.
Донесоха тяло.
Beni konuşmam için helikopterle buraya getirdiler.
Доведоха ме с хеликоптер, за да кажа НЕЩО. ЕТО какво.
Baba, gönderdiğin paketi şimdi getirdiler ama yaşımın tuttuğunu sanmıyorum.
Татко, тъкмо домъкнаха пакета за мен, но мисля, че не съм достатъчно голям за него.
Şüphelinin her tarafında kokain varmış. Onlarda herifi bana ve Nicholsona getirdiler.
Шофьора е целия в кока… и те го водят при мен и Никълсън.
Ne oldu, seni nereden getirdiler?
Какво стана, откъде те взеха?
Kendi şaraplarını getirdiler.
Носеха си вино.
Neden bizi buraya getirdiler?
Защо ни доведе тук?
Onu buraya getirdiler.
Докараха го тук.
Резултати: 249, Време: 0.0788

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български