Примери за използване на Inanmak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Geleceğin kendisine inanmak zorunda olduğunuz tek meslek.
Bay McCloonun jüri… heyetinden birine rüşvet verdiğine inanmak için nedenlerimiz var.
Karısının saçını değil, onun ruhunu sevdiğine inanmak.
Onunla işimiz bittiği an geçmişin de bizimle olan işinin biteceğine inanmak istiyorum.
Bunları sadece üc kucucuk gunde yasadıgımıza inanmak zor.
Aşka yeniden inanmak isteyen bir kadının hikayesi olurdu.
Sen bunlara inanmak istiyorsun… çünkü ayrılıyorsun.
Başka şeylere inanmak isteyen bir sürü insan var dışarıda.
Tanrıya inanmak, yaşamın bir anlamı olduğunu görmek demektir.''.
Charlie, Hannah ve Zachin sağ salim yanımıza döneceğine inanmak zorundayız.
İspatları ise o kadar önemsemezler, çünkü inanmak onları mutlu eder.
Bu işi 26 yıldır yapıyorum ve Bay Purcelle inanmak istiyorum.
Bunları görünce inanmak zor.
Sana inanmak zorundalar, Ramiroya değil.
Sen inanmak istiyorsun çünkü bu ondan kurtulmak için bir fırsat.
Neden bu panel sözlerinize inanmak zorunda, Bayan Florrick?
Yine de inanmak istiyorsan, birinin seni sevmesini sağla.
Dışarıda size inanmak isteyen insanlar var. Bu ülkeye inanmak istiyorlar.
Buradan değerli bir resmin çalındığına inanmak için nedenimiz var.
Size katılıyorum. Tanrıya inanmak, umut veriyor.