Примери за използване на Oluşturuyor на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Büyük olasılıkla bir tür sönümleme alanı oluşturuyor olmalı.
F-35 işi, Lockheedin toplam gelirinin yaklaşık dörtte birini oluşturuyor.
Bu resimler bir öykü oluşturuyor.
Müslümanlar, ülke nüfusunun yüzde 1inden azını oluşturuyor.
Ama farklılıklara yakından bakıp iç içe koyduğunda semboller alfasayısal bir dizi oluşturuyor.
Bu üçüncü bir işareti oluşturuyor… tapınak.
Bir labirent oluşturuyor.
Yabancı turistlerin gecelik konaklamaları toplam rakamın 17,4 milyon avroluk kısmını oluşturuyor.
Fikir topları şaka birikimine düşüyor ve yeni senaryonun bir kısmını oluşturuyor.
Makine yoğun bir ışık ışını oluşturuyor.
Marissa bir algoritma oluşturuyor. Bir insanı 404 farklı veri üzerinden inceliyor.
Müslümanlar dünya nüfûsunun neredeyse çeyreğini oluşturuyor.
Bunlar zaman içerisinde büyüyor ve taşları oluşturuyor.
Gezegenin yüzeyini sürekli olarak şekillendiriyor devâsâ sıradağlar oluşturuyor ve kıtaları hareket ettiriyor.
Müslümanlar, ABD nüfusunun yüzde birinden azını oluşturuyor.
Nerede olduğuna ve ne yaptığına dair bir resim oluşturuyor.
Çünkü odalar her iki tarafta da çift sayı olduğu zaman bir tablo oluşturuyor.
ABDde 1,4 milyon aktif askeri personelin yüzde 14ünü kadınlar oluşturuyor.
Bu doğal olarak bir haksızlık oluşturuyor.
Çünkü insanlar topluluklar oluşturuyor.