Примери за използване на Sebebin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
O zaman sebebin ne olduğunu bulamadılar.
Baxterdan hoşlanma sebebin Candace şu an.
Кендис е причината да харесваш сега Бакстър.İnsanlara, sebebin ben olduğumu söylediğimde bana deliymişim gibi bakıyorlar.
Когато кажа на хората, че аз съм причината, те ме гледат все едно съм луд.Demek istediğin sebebin ne olduğunu bilmediğindi.
Имаше предвид, че не знаеш каква е причината.Burada olma sebebin benim.
Аз съм причината да си тук.belki de beni çıldırtma sebebin… Beni çıldırtıyorsun.
може би причината, да ме подлудяваш е… побъркваш ме.Burada olma sebebin o.
Той е причината да си тук сега.Bu insanlarla eşsiz bağlantılar yapmak için… dil öğrenme sebebin.
Това е причината да учиш езици, за да правиш уникални връзки с хора.Sebebin hoşuma gitmedi. Ama seçeneklerim kısıtlı.
Bu haberi bırakma sebebin her neyse bence doğru bir şey yapıyorsun.
Каквито и да са причините да се откажеш, постъпваш правилно.Sebebin bir önemi yok.
Şüphelenmek için her türlü sebebin vardı.
Bu evde yaşamama izin vermeme sebebin bu değil.
Не това е причината, заради която не ми позволяваш да живея в тази къща.Benimle Hokkaidoya gelmeme sebebin, onunla bu işi yapacak olman mıydı?
Причината да не дойдеш с мен в Хокайдо е заради него, нали?Beni kendinden uzaklaştırma sebebin babam yüzünden mi?
Причината да ме отблъснеш… е заради баща ми?Buraya getirilme sebebin, Jekyll cinayetleriyle ilgili bir şeyler bildiğini söylemendir.
Докараха те тук защото си имал информация за убийствата на Джекил.Sebebin soğuk girdabında.
Причината е в студовете.Sebebin bunlar olmadığına emin misin?
Buraya gelme sebebin… güçlerimizi çalmak mıydı?
Kun-Lundan gerçek ayrılma sebebin bu, değil mi?
