Примери за използване на Sonunu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sonunu çıklatmak istemiyorum, ama… Gurur önyargı ile biter.
Bu sıcak çikolata tatil paramızın sonunu sergiliyor.
Arkadaşımın mutlu sonunu geri getirmeme yardım et.
Bugün sonunu görebiliriz.
Днес може да видим краят.Niye lafın sonunu beklemiyorsun?
Kahvenin sonunu sana getirmiştim.
Karanlığın sonunu görüyorum.
Виждам край на мрака.Mahşer'' kelimesinin Dünyanın sonunu ifade etmediğini biliyor muydun?
Знаеш че, тази дума"Апокалипсис" не означава краят на света, нали? Не?Bunun dışında güzelim basur kremimin sonunu sana harcayacağımı düşündüm bir de!
А като си помисля, че щях да ти дам последния си крем за хемороиди!Biz İngilterenin sonunu gördük.
Видяхме последното от Англия.Kendi sonunu yazdın.
Написа свой собствен край с.O filmlerde ne gördüm George… her şeyin sonunu.
Това, което видях да се случи във филма, Джордж… краят на всичко.Diş macununun sonunu kullanıyorum.
Ще използвам последното от пастата за зъби.Hale sen malmisin neden filmin sonunu soyluyorsun.
И защо се чувстваш зарязан след последния епизод на сериал.Sonunu en azından biz yazdık, değil mi?
Поне ние сме с написан край, нали?Bunu uzun zamandır bekliyorum ünlü olmayan Hainin sonunu.
Чакам този момент от дълго време. Краят на всеизвестния ренегат.Çünkü bundan sonra senin sonunu bir tek ben güvence altına alabilirim.
След това мога само да гарантирам твоя край.Afedersin ama… Johnny Smithin dünyanın sonunu gördüğünü mü söylüyorsun sen?
Да не твърдите, че Джон Смит е виждал краят на света?Sonunu iyi getirdik, değil mi?
Хубав край, нали?Sadece sonunu.
Само краят.
