UMUTLARI - превод на Български

надежди
umut
ümit
hope
nadezhda
umduğunu
umuda
şansı
перспективите
umutları
olasılıkları
beklentiler
perspektifleri
bakış açını
geleceği
стремежите
hedeflerini
umutları
amaçlarını
arzusunu
isteklerini
се надява
umuyor
umut
umarım
uman
ümit
надеждите
umut
ümit
hope
nadezhda
umduğunu
umuda
şansı
надежда
umut
ümit
hope
nadezhda
umduğunu
umuda
şansı
перспективи
umutları
perspektifler
bakış açıları
beklentiler
görünüm
gelecek
надеждата
umut
ümit
hope
nadezhda
umduğunu
umuda
şansı
перспективата
bakış açısı
perspektifi
umudu
olasılığı
görünümünü
beklentisi

Примери за използване на Umutları на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Artık hiçbir umutları yok.
Днес вече няма надежда.
Spor Okçuluğun yeni umutları.
Нова спортна надежда.
İnsanların kitapları olmalı ki umutları olsun.
Хората трябва да имат книги, за да могат да имат надежда.
Brendan kitabı insanlara ulaştırmalısın. Böylece umutları olabilir.
Брендан, трябва да занесеш книгата на хората, за да могат да имат надежда.
Belki de onların umutları olmadığını düşünürüz.
Може би мислите, че няма надежда за тях.
O konudaki tüm umutları yok ettin.
Унищожи всяка надежда за това.
Watarinin umutları bunun için miydi?
На това ли се надяваше Ватари?
Biz sadece umutları ve hayalleri olan iki insanız.
Ние сме просто двама души с надежди и мечти.
Artık özgürlük umutları da kalmadı.
сега вече нямат шанс за освобождаване.
Medvedev: ABD ile ilişkileri iyileştirme umutları sona erdi.
Медведев: Край на надеждите за по-добри отношения със САЩ.
Emily profesyonel bir dansçı olmak için Umutları ile Miamide Geldi.
Емили пристига в Маями с амбицията да стане професионален танцьор.
Bir ev hanımının, diğer herkes gibi düşünceleri hisleri ve umutları olamaz mı?
Нямат ли си съругите мисли и чувства? и желания като всички останали?
Galánın öldürülmesiyle huzurlu gelecek umutları sona ermişti.
С убийството на Галан настъпи краят на надеждите за мирно бъдеще.
Anladığım kadarıyla'' Bugünün Umutları'' yemeğine gidiyorsun.
Че ще отидеш на вечерята за"Деня на надежда".
Ve senin bu olağandışı doğurganlığına inanan kişilere verdiğin umutları bir düşün.
Помисли за надеждата, която даваш на другите които вярват в твоето необикновено зачеване.
Tecrübeleri, olayları, umutları ve amaçları tanımlayabilir, fikir ve planlarla ilgili kısa açıklamalar yapabilirler.
Той е в състояние да опише опит, събития, мечти, надежди и стремежи и накратко да обясни мнения и планове.
Romanyanın müzakereleri 2004 yılında tamamlama umutları hakkındaki yorumunda Verheugen de,'' Zor, fakat başarılabilir,'' dedi.
Коментирайки перспективите на Румъния за приключване на преговорите през 2004 година, Ферхойген каза, че" това е трудно, но постижимо.".
Uzlaşma sağlama umutları, Şubat ayında yapılan seçimlerde radikal Tassos Papadopulosun koltuğunu Hristofiyasa bırakması sonrasında doğdu.
Избирането на Христофиас през февруари на мястото на неговия предшественик хардлайнер Тасос Пападопулос даде надежди за постигане на решение.
Sırbistanın AB üyelik umutları, cumhurbaşkanının geri kalan iki kaçak savaş suçları zanlısından birinin polis tarafından gözaltına alındığını duyurmasıyla büyük hız kazandı.
Перспективите за евроинтеграция на Сърбия получиха силен положителен тласък, когато президентът обяви, че единият от двамата все още укриващи се военнопрестъпници се намира в полицейския арест.
Görüşmelerde Türkiyenin AB üyelik umutları üzerinde durulması
Разговорите ще се съсредоточат върху стремежите на Турция за членство в ЕС
Резултати: 179, Време: 0.0654

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български