Примери за използване на Vermişti на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Büyükannem vermişti bana bunu.
O birkaç sözcük bana çok güç vermişti.
Gelişimlerini denetlemek için döneceğini söylediğinde onlara üç gün vermişti.
Bizi tanıştırması için Lee ona 1,000 dolar vermişti.
O paltoyu ona Bayan Martin doğum gününde vermişti.
Sadece kapıyı açtığı için kapıcıya 100 dolar vermişti.
Tozluk takmak sana ne vermişti?
Arkadaşım bana Hawaii gezisinden getirdiği çikolatalardan vermişti.
Onlara suşi yapıyordu, ve hepsine birer isim vermişti.
Bu tüfeği bana, silahı da Anaya vermişti.
Charlie Rangel bana madalya vermişti.
Aslında her defasında kendisi bana bir dolar vermişti.
Bu yüzüğü annem ölüm döşeğinde vermişti.
Bir gün prensesine bir kutu vermişti.
Bana bir saat vermişti.
Cumhurbaşkanımız da ödül vermişti.
Ama annemin doktoru onları bana düğün gününde vermişti.
Annem, babanla evlendiğim gün bunu bana vermişti.
Babam bu paltoyu bana, ölmeden önce vermişti.
O saati annem ölmeden önce bana vermişti.