YERINDE - превод на Български

на място
bir yerde
yerinde
orada
oracıkta
bölgeye
yerine
anında
yer
burada
alanda
ако
eğer
olursa
tabii
edersen
бих
BH
bhnin
böyle
asla
isterdim
olsam
ben olsam
olurum
derdim
yerinde olsam
на мястото
bir yerde
yerinde
orada
oracıkta
bölgeye
yerine
anında
yer
burada
alanda
целия
bütün
tüm
boyunca
her
her yerinde
dolusu
boyu
çapında
genelinde
tamamını
бях
ben de
eskiden
çok
daha
olduğumu
yaşındaydım
bendim
davrandım
o zamanlar
bir zamanlar
на местопрестъплението
olay yerinde
suç mahallinde
olay yerine
olay mahallinde
olay yerindeki
cinayet mahallinde
suç üstü
suçüstü
cinayet yerinde
suç mahalli
уместен
güzel
uygun
i̇yi
yerinde
непокътната
sağlam
bozulmadan
el değmemiş
sapasağlam
yerinde
el sürülmemiş
цял
bütün
tüm
boyunca
her
her yerinde
dolusu
boyu
çapında
genelinde
tamamını
целият
bütün
tüm
boyunca
her
her yerinde
dolusu
boyu
çapında
genelinde
tamamını
цялата
bütün
tüm
boyunca
her
her yerinde
dolusu
boyu
çapında
genelinde
tamamını

Примери за използване на Yerinde на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Emile Buissonun yerinde olmayı istiyorum.
Бих искал да съм Емил Буисон.
İş yerinde insanları dolandırması için bilgisayarlara ulaşması gerekiyormuş.
Ако ще мами хората трябва да ползва компютри в бизнеса си.
Ben dünyanın birçok yerinde yaşadım ama hiçbir yerde Burbankteki gibi evimde hissetmedim.
Аз съм живяла из целия свят, но само Бърбанк чувствам като дом.
Dün Shaunessynin yerinde kafama silah dayadım.
Бях упряла пистолет в ухото си вчера в хотела на Шонъси.
Yerinde bir soru Jim.
Уместен въпрос, Джим.
Hafızası tamamen yerinde.
Паметта му е непокътната.
Delme anına kadar ucu yerinde nasıl tutarsınız?
Как ще задържите върха на място до момента на пункция?
Yerinde olsam o salyangoz ilacını kullanırken dikkatli olurdum.
Бих бил по-внимателен с тази отрова за охлюви.
Evet ama senin yerinde olsam, kendimle çıkardım.
Да, но ако ти беше аз щях да си ходя сам.
Kanser her yıl dünyanın her yerinde milyonlarca insanı etkileyen bir hastalıktır.
Ракът е заболяване, което засяга милиони хора по целия свят всяка година.
Yanımda da bir Federal Şerif daha var. Katie Beal. Formu yerinde, genç bir kadın.
Бях с един друг шериф, Кейти Бийл- здрава, млада жена.
Çek yerinde mi?
Чекът цял ли е?
Senin yerinde olabilmek için sol t. şağımı verirdim.
Бих си дал живота да не бъда на твое място.
Senin yerinde olsaydım her gece dışarı çıkar, tüm ağaçları budardım.
Ако зависеше от мен щях да съм навън всяка нощ… на върха на високите дървета.
Dünyanın herhangi bir yerinde felaket yaşandığında olay yerine önce onlar varır.
Кога бедствието удря, където и да е в целия свят,'те винаги са първи.
Sizi Kellynin yerinde bir saatten fazla bekledim.
Чаках ви цял час в бара на Кели.
Şimdi dünyanın her yerinde avlanıyor, ama hep buraya döner.
Сега ловува по целият свят, но винаги се връща тук.
Yerinde olsam Çavuş Drakee karşı nazik olurdum.
Бих бил по-внимателен със сержант Дрейк на твое място.
Ben, yerinde olsam bir B Planı düşünmeye başlardım.
Ако съм тук, започнете с план"Б.".
Yazdığın her şey dünyanın her yerinde canlı olarak yayınlanıyor olacak.
Всичко, което пишеш, бива предавано по целия свят.
Резултати: 918, Време: 0.1267

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български