Примери за използване на Yetkisi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Clark Vilâyeti şerifinin burada yetkisi yok.
Onun Res dışında yetkisi yok.
Bu iş için komuta kodu yetkisi gerekmekte.
Kedi de ABD hükümetinin yetkisi altında demektir.
Dixon bana sadece bir tek şey hakkında konuşma yetkisi verdi;
Seattle polisinin burada yetkisi yoktur.
Hâlâ yetkisi var.
Peterın kullanma yetkisi yok.
Başbakan hazır olarak bulunmadığında karar verme yetkisi olmaz.
Klingon Yüksek Konseyinin, Bajor uzayındaki gemiler üzerinde yetkisi yoktur.
Teknik olarak kimin gideceğine karar verme yetkisi var.
Bu FBI ajanının silah taşıma, tutuklama ya da sorgulama yetkisi yok.
Ordunun burada yetkisi yok.
ATS programı yetkisi gerekmekte.
Cemaat üzerinde yetkisi sınırsız ve kontrolsuzdu.
Kimliği açığa çıktığında ateş etme yetkisi var mıydı?
CIAin burada yetkisi yok.
Onun Pisada hiçbir yetkisi yok.
Splash Planet güveliğinin seni tutuklamaya yetkisi var mıydı, bilemiyorum.
Çok Gizli yetkisi vardı.