NICHT GERN - Turkce'ya çeviri

• sevmiyorum
• hoşlanmıyorum
• istemez
• hoşuma gitmiyor
• sevmem
• sevmez
• hoşlanmaz
• sevmiyor
• hoşlanmam
• hoşlanmıyor
• istemiyorum
• istemiyor
• istemezdim

Nicht gern Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ich streite nicht gern vor den Kindern.
Çocukların önünde tartışmayı sevmiyorum.

Da, wo ich herkomme, lassen sich Fische nicht gern von Haien anfassen.
Bizim orada balıklar, kendilerini köpekbalıklarının tutmasını istemez.

Was? Er fliegt nicht gern.
Uçmayı sevmiyor. -Ne?

Er ist nicht gern allein und braucht immer einen Freund.
Yalnızlıktan hoşlanmaz, her zaman bir arkadaşa ihtiyaç duyar.

Und sie wartet nicht gern.
Yukarıda bekliyorlar, beklemeyi sevmez.

Ich töte nicht gern Mädchen.
Kızları öldürmeyi sevmem ben.

Ich sehe ihn nicht gern so.
Onu böyle görmek hoşuma gitmiyor.

Ich mach das nicht gern, Mom.
Bunu yapmaktan hoşlanmıyorum anne.

Ich schau Filme aber nicht gern allein.
Ama filmleri tek başıma izlemeyi sevmiyorum.

Wer würde seine Tage nicht gern mit Sandflöhen verbringen?- Ja?
Evet. Bütün günü kum pireleriyle geçirmeyi kim istemez ki?

Ich werde nicht gern benutzt. Alex.
Ben kullanılmaktan hoşlanmam. Alex.

Ihr Kind liest nicht gern?
Çocuğunuz okumayı sevmiyor mu?

Mr. Whitmore wartet nicht gern.
Bay Whitmore bekletilmekten hoşlanmaz.

Prince Charming teilt mich nicht gern.
Yakışıklı Prens, beni kimseyle paylaşmayı sevmez.

Ich arbeite nachts nicht gern.
Geceleri çalışmayı sevmem.

Ich schau Filme aber nicht gern allein.
Ama filmleri tek başıma izlemekten hoşlanmıyorum.

Verstehe ich. Ich rede auch nicht gern über meine Mom.
Anlıyorum. Ben de annem hakkında konuşmayı sevmiyorum.

Ich sehe Billy nicht gern kämpfen.
Billynin dövüştüğünü görmek hoşuma gitmiyor.

Mein Vater, Erfinder des Toaster- Strudels, würde das nicht gern hören.
Strudel kızartma makinesini icat eden babam bunu duymak istemez.

Zach Sullivan. Er hat's nicht gern, wenn man mit ihm spricht.
Kimsenin onunla konuşmasından hoşlanmıyor. Onun adı Zach Sullivan.