It doesn't seem Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
I know it doesn't seem fair, but have faith.
Harry. Harry. It doesn't seem to be slowing down.
But have faith. I know it doesn't seem fair.
Adil görünmediğini biliyorum ama bana güven.Harry. It doesn't seem to be slowing down. Harry.
Harry. Yavaşlamış gibi gözükmüyor. Harry.I know it doesn't seem possible now, but you're going to be all right.
Şu anda mümkün görünmediğini biliyorum, ama iyi olacaksın.But it doesn't seem to be enough. I try to do my bit.
Üstüme düşeni yapmaya çalışıyorum… ama yeterli gözükmüyor.Sir, I know it doesn't seem like a complete success.
Efendim, eksiksiz bir başarı gibi görünmediğini biliyorum.It doesn't seem worth it. And after everything that we have lost.
Ve kaybettiğimiz onca şeyden sonra… buna değer gibi gözükmüyor.I understand, but it doesn't seem like he's an intentional threat.
Anlıyorum hanımefendi. Anlıyorum ama kasıtlı bir tehdit gibi gözükmüyor.It doesn't seem that fun.
O kadar eğlenceli gözükmüyor.I understand, but it doesn't seem like he's an intentional threat.
Anlıyorum ama kasıtlı bir tehdit gibi gözükmüyor.I know it doesn't seem so, but they are.
Öyle gözükmediğini biliyorum ama farkındalar.It doesn't seem real.
It doesn't seem real.
Hiç gerçek gibi değil.It doesn't seem that different.
No, no, it doesn't seem to hurt him any.
Hayır, Hayır, onu incitiyormuşum gibi görünmesin.It doesn't seem realistic to me.
It doesn't seem like something made by a committee.
Made by a committee. It doesn't seem like something.
Komite tarafından yapılmış gibi görünmüyordu.It doesn't seem that petty to me.
Bana çok da küçük görünmedi.
