BACK IN FIVE MINUTES in Turkish translation

[bæk in faiv 'minits]
[bæk in faiv 'minits]
beş dakika içinde geri
back in five minutes
beş dakika içinde tekrara
beş dakika içinde dönmezse
beş dakikaya dönün
beş dakika içerisinde dönmezsem
beş dakika içinde dönerim

Examples of using Back in five minutes in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
You will be back in five minutes.
Beş dakikaya dönecektin.
Be back in five minutes.
Beş dakikaya dön.
Come back in five minutes.
Dakika sonra geri gel.
Honey, Mommy will be back in five minutes, okay?
Tatlım, annen beş dakika içinde dönecek, tamam mı?
I will be back in five minutes.
ben 5 dakika içinde dönerim.
Hold that thought. We will be back in five minutes.
Unutma onu. 5 dakikaya döneriz.
Wait here. I will be back in five minutes.
Burada bekle. 5 dakikada dönerim.
After I set him straight. Yeah, I will be back in five minutes.
Evet. Onun bir canına okuyayım, beş dakikaya dönerim!
Sorry, I will be back in five minutes, okay?
Peki affedersiniz. Beş dakikaya dönerim.
Mr. Linderman, I'm gonna have to call you back in five minutes, okay?
Bay Linderman, sizi beş dakika içinde geri arayacağım, oldu mu?
I'm gonna come back in five minutes. You try to order off the menu again I will smack those glasses off your face.
Beş dakika içinde tekrara geleceğim, tekrar menü dışı sipariş verirseniz o gözlükleri gözüne lens yaparım.
Let's go. If she's not back in five minutes, go after her, okay?
Beş dakika içinde dönmezse, peşinden git, tamam mı?- Gidelim?
So he told me if he wasn't back in five minutes to tell you…-… to do it your way.
Onun için beni gönderdi, beş dakika içinde dönmezse bildiğiniz gibi yapmanızı söylemeye.
I will be back in five minutes when I have seduced him into asking me out.
Bana çıkma teklif etmesi için onu ayartır ayartmaz… beş dakika içinde dönerim.
I'm just kidding. If I'm not back in five minutes, please call an ambulance.
Şaka yapıyorum. 5 dakika içinde dönmezsem, lütfen ambulans çağırın.
If I'm not back in five minutes, it means I'm in the main house picking out china patterns with Emily.
Beş dakikaya dönmezsem ana evde Emilyyle düğün için porselen takımı seçiyoruzdur.
Cybil is down there. If we're not back in five minutes, she makes a phone call.
Beş dakika içinde geri dönmezsek, bir telefon edecek. Cybil aşağıda.
AS LONG AS YOU'RE BACK IN FIVE MINUTES.
Tabii beş dakika içinde döndüğün sürece… Burada ne arıyorsun?
Be back in five minutes.
Be back in five minutes!
Beş dakika içinde buradasın!
Results: 364, Time: 0.0687

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish