bağlantılı
connection
contact
link
connectivity
junction
communication
linkage
uplink
nexus
coupling bağlı
bond
connection
link
connective
vineyard
ligature
ligament
attachment
ties
bound ilişkili
relationship
affair
connection
intercourse
relate
relations
get involved
association
have
link bağladı
tie
to bind
connecting
putting
attach
binding
strap
to link birleşmiş
to merge
together
unite
to join
in conjunction
to be fused with
unity bağlantısı
connection
contact
link
connectivity
junction
communication
linkage
uplink
nexus
coupling bağlandı
bond
connection
link
connective
vineyard
ligature
ligament
attachment
ties
bound bağlanmış
bond
connection
link
connective
vineyard
ligature
ligament
attachment
ties
bound bağlantıda
connection
contact
link
connectivity
junction
communication
linkage
uplink
nexus
coupling bağlantı
connection
contact
link
connectivity
junction
communication
linkage
uplink
nexus
coupling bağlandık
bond
connection
link
connective
vineyard
ligature
ligament
attachment
ties
bound ilişkisi
relationship
affair
connection
intercourse
relate
relations
get involved
association
have
link
The Shakri craft, connected to Earth through 7 portals in 7 minutes. Shakri gemisi Dünyaya bağlanmış ,… yedi dakikada yedi geçit aracılığıyla. We connected , which is next to impossible in this world. Biz bağlandık . Dünyada imkansız olan birşey bu. Connected . How long is this gonna take?You're just down the street, so keep connected . Answer the phone! Caddenin aşağısında, bağlantıda kal Telefonu cevapla!
Logic diamond processors connected with tantalum beams. Yep, the brains of Global Dynamics, the computer core. Bilgisayar çekirdeği. Tantal ışınlarla bağlanmış mantık elmas işlemciler. We know Cal's connected and we know he's got a thing for your wife. Calın mafyayla ilişkisi olduğunu ve karından hoşlandığını biliyoruz. Bağlantı süresi.Christy and I connected as sisters. Christy ile ben bağlandık , kardeşler olarak. Cable's connected .- Copy that. Kablo bağlandı .- Anlaşıldı. According to you, he's choosing to stay connected to that chair. Senin söylediğine göre o koltukla bağlantıda kalmak kendi seçimi. Bağlantı başarıldı.Bysack must be connected . Bysackin ilişkisi olmalı. Copy that.- Cable's connected . Kablo bağlandı .- Anlaşıldı. Last night, you and I connected . Dün gece, sen ve ben… bağlandık . Once you enter the dreamworld, the tea will keep you connected . Hayal dünyasına girdikten sonra, çay sizi bağlantıda tutar. I fear that it may be connected . Ben de bağlantı olmasından korkuyorum. Because he's biologically connected to me? Why? Biyolojik olarak benimle ilişkisi olduğu için mi?- Neden? Diver One connected .- Okay. Dalgıç 1 bağlandı .- Tamam. We just really connected . Biz, gerçekten bağlandık .
Display more examples
Results: 1581 ,
Time: 0.0809