Examples of using Bağlantılı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Raporu Atlanta bağlantılı uçakla biri getirecekti… ama saat üçten önce burada olmaz.
Bu bizimle bağlantılı! Yangın!
Cinayetle bağlantılı bir şeyler.
Hepsi onunla bağlantılı.
Cinayetlerle bağlantılı bir şey bulamıyoruz.
Raziyi onlarla bağlantılı gösteren somut kanıtınız var mı?
Bu zula evleri bize Littlefield cinayeti üzerine Flass ile bağlantılı kanıtlar verebilir.
Hiç Georgiadan bahsetmiş mi? Alinin yeriyle bağlantılı bir şeyden?
Bu cinayet araştırdığım başka bir olayla bağlantılı.
Ve denizlerin hepsini aramak zorundayız çünkü bildiğin gibi hepsi bağlantılı.
Üzgünüm. Ayrıca arabanızda katilin sizinle bağlantılı olabileceğine dair kanıt bulundu.
Olay mahallerimizin hiçbirinde onunla bağlantılı parmak izi ya da DNA yok.
Bağlantılı Cisim.
Her kim için çalışıyorsa onlarla bağlantılı bir şey.
Direk Axelrodla bağlantılı.
Ve evinde, önceki mağdurlarla bağlantılı olarak deliller buldular.
Yani bunlar muhtemelen Dashin hücresiyle bağlantılı. Huh.
Yollar, şehirlerden daha bağlantılı.
Olay mahallerimizin hiçbirinde onunla bağlantılı parmak izi ya da DNA yok.
Yasa dışı maddeler taşıyan bir zincirle… bağlantılı olduğun konusunda elimizde bilgi var.