LINKED in Turkish translation

[liŋkt]
[liŋkt]
bağlantılı
connection
contact
link
connectivity
junction
communication
linkage
uplink
nexus
coupling
bağlı
bond
connection
link
connective
vineyard
ligature
ligament
attachment
ties
bound
ilişkili
relationship
affair
connection
intercourse
relate
relations
get involved
association
have
link
bağladım
tie
to bind
connecting
putting
attach
binding
strap
to link
birbirine bağlayan
bağlantısı
connection
contact
link
connectivity
junction
communication
linkage
uplink
nexus
coupling
bağlandı
bond
connection
link
connective
vineyard
ligature
ligament
attachment
ties
bound
bağlıdır
bond
connection
link
connective
vineyard
ligature
ligament
attachment
ties
bound
bağlanmış
bond
connection
link
connective
vineyard
ligature
ligament
attachment
ties
bound
ilişkilendiren
relationship
affair
connection
intercourse
relate
relations
get involved
association
have
link
bağlantı
connection
contact
link
connectivity
junction
communication
linkage
uplink
nexus
coupling
ilişkilendirdi
relationship
affair
connection
intercourse
relate
relations
get involved
association
have
link
bağlantılıdır
connection
contact
link
connectivity
junction
communication
linkage
uplink
nexus
coupling
ilişkisi
relationship
affair
connection
intercourse
relate
relations
get involved
association
have
link

Examples of using Linked in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
And the pathologist linked it with the other murders, right?
Ve patolog bu cinayeti diğer cinayetlerle ilişkilendirdi, değil mi?
Calling Viktor. Viktor linked.
Viktor aranıyor. Viktor bağlandı.
There are probably linked with what happened last night.
Muhtemelen bu gece olanlarla bağlantılıdır.
Yeah, they will be linked like sausages, my man.
Evet, sosis gibi bağlanmış olacaklar, adamım.
Viktor linked. Calling Viktor.
Viktor aranıyor. Viktor bağlandı.
Linked to these two people. Why? We believe Nola may have been… Um.
Neden? Nolanın bu iki kişiyle bağlantısı olabileceğine inanıyoruz.
Viruses are commonly used in materials science as scaffolds for covalently linked surface modifications.
Virüsler genelde malzeme biliminde kullanılan iskeletler gibi kovalent bağla bağlanmış yüzey değişkenlerine sahiptirler.
You're talking about the fact that Pope's been linked to several powerful men?
Popeun daha önce bir çok güçlü adamla ilişkisi olduğunu mu söylüyorsunuz?
Each arcade is on three levels, linked by walkways of reinforced concrete.
Her bir bölüm üç tabakalıdır ve betonarme yürüyüş yollarıyla bağlantılıdır.
It looked like a network, linked everywhere.
Örümcek ağı gibi, her yerle bağlandı.
Marceau thinks he's linked to Merks and his accomplices.
Marceu, Merks ve suç ortaklarıyla bağlantısı olduğunu düşünüyor.
And others linked together in chains.
Ve( kötülük yapmamaları için) sağlam kementlerle birbirine bağlanmış diğerlerini.
Alright, that's it, we are officially linked!
Tamam, bu kadar yani, resmen bağlantılıdır!
Bernard Lowe. Tablet linked.
Bernard Lowe. Tablet bağlandı.
not Internet linked.
İnternet bağlantısı yok.
Evil? Linked to what?
Kötü mü? Neye bağlanmış?
Tablet linked. Bernard Lowe.
Bernard Lowe. Tablet bağlandı.
have been a coincidence, erroneou'sly linked to Jack.
hatalı bir şekilde Jackle ilişkilendirildi.
I don't want the two murders linked.
Bu iki cinayetin ilişkilendirilmesini istemiyorum.
Kai linked you to Bonnie.
Kai seni Bonnieye bağladı.
Results: 419, Time: 0.0745

Top dictionary queries

English - Turkish