GOING MISSING in Turkish translation

['gəʊiŋ 'misiŋ]
['gəʊiŋ 'misiŋ]
kaybolmasıyla
to disappear
to get lost
being lost
to fade away
vanish
kaybolan
missing
disappeared
lost
vanishing
the disappearance
kayıp
loss
casualty
prodigal
long-lost
missing
lost
gone
disappeared
slipped
kayboluyor
disappears
goes missing
vanishes
gets lost
fading
is missing
it's gone
away
is lost
kaybolunca
disappeared
go missing
when
got lost
kaybolmaya
to disappear
to get lost
being lost
to fade away
vanish
kaybolması
to disappear
to get lost
being lost
to fade away
vanish
kaybolmuş
to disappear
to get lost
being lost
to fade away
vanish

Examples of using Going missing in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Gail going missing.
Gailin kaybolması.
Let me guess-- that's when the teenagers started going missing.
Dur tahmin edeyim, gençler o zaman kaybolmaya başlamış.
evidence going missing at a narcotics raid.
narkotik baskınından kaybolan delillerden dolayı.
And then, livestock started going missing.
Sonra, çiftlik hayvanları kaybolmaya başladı.
About Dr. Kisuke Hanada going missing… Oh, by the way.
Bu arada, Dr. Kisuke Hanadanın kaybolması… Yapma be.
The Flash, the burning man people going missing.
Flash olsun, Yanan Adam olsun kaybolan insanlar olsun.
That's when the teenagers started going missing.
Gençler o zaman kaybolmaya başlamış.
Bet the police also told you that going missing was not a crime.
Eminim onun kaybolmasının bir suç olmadığını da söylemişlerdir.
Do you remember Elspeth Grainger going missing?
Elspeth Graingerin kaybolmasını hatırlıyor musunuz?
Have you noticed food going missing, things being moved around?
Yiyeceklerin kaybolduğunu, eşyaların yer değiştirdiğini farkettin mi?
You would think Gina stood them up for prom Instead of going missing.
Ginanın ortadan kaybolmak yerine onları baloya kadar beklettiğini düşünebilirsin.
My wife, Nell, is in the habit of… going missing.
Karım Nellin kaybolma huyu vardır da.
Everyone's talking about DCS Hargreaves going missing. Thanks.
Herkes DBK Hargreavesin kaybolmasını konuşuyor. Teşekkürler.
Sounds like you blame him for going missing.
Sanırım kaybolduğu için onu suçluyorsun.
Some shit about part of his flock going missing.
Sürüsünün kaybolduğu hakkında bir boklar anlattı.
That they had a short circuit. Our families were so traumatised by our going missing.
Ailelerimiz kaybolmamızla öyle bir travma yaşadı ki… beyinleri kısa devre yaptı.
He's not responsible for Rose going missing.
Roseun kaybolmasından o sorumlu değil.
But there was talk of cows going missing, livestock being killed.
Yowieler daha çok söylenti ama ineklerin kaybolduğu, büyükbaş hayvanların öldürüldüğü.
But then the crown ended up going missing.
Ama taç sonra ortadan kayboldu.
You have raised doubts this year yourself, over evidence going missing.
Bu yıl bazı kanıtların kaybolduğuna dair şüphelerini dile getirdin.
Results: 80, Time: 0.0635

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish