HOW AND WHEN in Turkish translation

[haʊ ænd wen]
[haʊ ænd wen]
nasıl ve ne zaman
how and when
however and whenever
şekilde ve zamanda

Examples of using How and when in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Believed that I knew them well enough and believed in them enough to tell them how and when to use their brains.
Onları iyi tanıdığıma ve beyinlerini nasıl ve ne zaman kullanacaklarını söyleyeceğime güvendiler.
We can talk about how and when Tom should come back to school. If you could give me a call.
Telefon ederseniz… okula Tomun nasıl ve ne zaman başlayacağını konuşuruz.
If you could give me a call, we can talk about how and when Tom should come back to school.
Telefon ederseniz… okula Tomun nasıl ve ne zaman başlayacağını konuşuruz.
In addition, the theorem that tells how and when to differentiate under the integral sign is called the Leibniz integral rule.
Buna ek olarak, integral işaretinin altında nasıl ve ne zaman diferansiyel alınacağını anlatan teorem Leibniz integral yasası olarak adlandırılır.
If a cell has the ability to decide how and when to evolve because it's facing extinction then anything can.
Eğer bir hücre, nasıl ve ne zaman evrileceğine karar verebiliyorsa -ör: yaşamı tehlikeye girince- her canlı bunu yapabilir.
The Si Phan Don Wetlands Project has successfully encouraged river communities to set aside conservation zones and establish laws to regulate how and when fish are caught.
Si Phan Don Sulak Alan Projesi nehirde yaşayan toplulukları koruma bölgeleri ayırarak ne zaman ve nasıl balık avlanacağı konusunda düzenleme yapan yasalar ortaya konması konusunda başarılı olmuştur.
What we wanna know is how and when did you acquire the facility of speech?
Şunu bilmek istiyoruz, konuşma yeteneğine tam olarak ne zaman ve nasıl kavuştunuz?
he… wants to reveal himself now, but he needs to choose how and when.
Ama ne zaman ve nasıl yapacağına karar vermesi gerekiyor.
So how and when did true arthropods with exoskeletons draw their first breath of air?
Peki bu dış iskeletli eklembacaklılar ilk nefeslerini nasıI ve ne zaman aldılar?
it's my personal life, and I should be able to choose how and when.
bu benim özel hayatım ve bu konuda ne zaman ve nasıl konuşacağımı seçme hakkım olmalı.
And the only thing we don't know is how and when he intends to double-cross us.
Bilmediğimiz tek şey de onun ne zaman ve nasıl bize ihanet edeceği.
Cuhenna! I'm Cuhenna, who sees how and when each and every one of you will die! Cuhenna?
Cuhenna? Cuhenna! Her birinizin ne zaman ve nasıl öleceğini gören Cuhenna?
Cuhenna? Cuhenna! I'm Cuhenna, who knows how and when you die, each of you!
Cuhenna? Cuhenna! Her birinizin ne zaman ve nasıl öleceğini gören Cuhenna!
see if I can figure out how and when this happened.
bu olayın ne zaman ve nasıl olduğunu bulmaya çalışacağım.
For instance, they did not know how and when to fine those who refused to answer,
Örneğin, yanıt vermeyi reddedenlere nasıl ve ne zaman para cezası keseceklerini,
so… how and when exactly do you make any sacrifices?
yani nasıl ve ne zaman fedakârlık yaptığını anlatsana?
Who dies how and when?
Kim, nasıl ve ne zaman ölür?
About how and when it happened.
Ne zaman ve nasıl olduğunu.
I didn't know how and when.
Nasıl ve ne zaman olacağını bilmiyordum.
The only questions are how and when.
Nasıl ve ne zaman sorularını sormalıyız.
Results: 20171, Time: 0.0434

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish