INTERFERING WITH in Turkish translation

• karışmakla
• müdahale
• müdahale etti
• karışmaktan
• karışmak

Examples of using Interfering with in English and their translations into Turkish

Instead of interfering with my business!
Benim işime karışma!

I would be interfering with a national security operation.
Ulusal güvenlik operasyonuna karışmış olurdum.

The plant is in the wall, interfering with power lines.
Bitki duvarın içindeki, güç hatlarını karıştırıyor.

What will you accomplish by interfering with our business?
Bizim işimize bulaşmakla ne ele geçireceğinizi sanıyorsunuz?

I don't want any woman interfering with my affairs.
Hiçbir kadının işlerime karışmasını istemiyorum. Bu benim için çok önemli.

Is that interfering with the radio communications?
Telsiz bağlantısına karışanlar bunlar mı?

The cloud's interfering with our sensor readings.
Bulut, sensör okumalarımıza karışıyor.

Of course, you have some other personal reasons for interfering with church matters.
Elbette kilise konularına kişisel müdahele sebebiniz olmadığı sürece.

Interfering with a police investigation.
Bir polis soruşturmasına müdahale ediyorsunuz.

So are supermassive black holes somehow interfering with star formation?
Süper büyük kara delikler yıldız oluşumuna bir şekilde müdahale mi ediyor?

Starfleet orders-- something about the wormhole interfering with the holographic systems.
Yıldız filosu emirleri solucan deliğinin holografik sistemeleri… karıştırması ile ilgili birşey.

What will you accomplish by interfering with our business?
Ele geçireceğinizi sanıyorsunuz? Bizim işimize bulaşmakla ne?

Something interfering with the signal.
Bir şey sinyale karışıyor olmalı.

Between doing what I think is right, and interfering with other species.
Yaptığın ki bence haklısın, ve diğer türlere müdahale arasında. Biliyorsun

Another family's business. I wasn't going to say this… because it felt like interfering with.
Başka birinin ailesine müdahale ediyormuş gibi hissettiğim için… bir şey demeyecektim ama… Geçen seferi hatırlıyor musun?

resisted arrest, interfering with police business. What?
polis meselesine müdahale etti.- Ne?

If you were there, from interfering with the work of the fairies? But may I ask, why did you not stop this woman.
Ancak bir şey soracağım, madem oradaydınız, perilerin işine karışmaktan alıkoymadınız? neden bu kadını.

Those who accuse President Traian Basescu of interfering with the executive power and aiming to enhance his prerogatives have new ammunition.
Cumhurbaşkanı Traian Basescuyu yürütme gücüne karışmak ve yetkilerini genişletmeyi amaçlamakla suçlayanların eline yeni bir koz geçti.

You tried? of interfering with a government investigation. Joanne, you're coming dangerously close to the textbook definition.
Denedin mi? JoAnne, bir devlet soruşturmasına karışmakla… kitaptaki ifadeye tehlikeli şekilde yaklaşıyorsun.

Interfering with animal control business.
Hayvan Kontrolün işine mani olmak.